Seneler önce ortaya çıkan ve o tarihten bu yana da hem yetişkinler hem de çocuklar için büyük tehdit oluşturan kuduz virüsü, uzmanların dahi en çok çekindikleri hastalıklar arasında yer alıyor. Tedavisi şimdiye kadar kesin olarak bulunamamış olan ve bilinenin aksine yalnızca sokak hayvanlarından değil evcil hayvanlardan da bulaşma ihtimali yüksek olan bu öldürücü virüs, son günlerde tekrar konuşulmaya başlandı.
Geçtiğimiz günlerde Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde ikamet eden ve başıboşa sokak köpekleri tarafından ısırılarak kuduz teşhisi konulan iki çocuğun gündeme gelmesi, vatandaşları oldukça endişelendirdi. Acil olarak tedavi altına alınsalar da çocuklardan birinin hayatını kaybetmiş olması hem bölge halkını hem de diğer ülke vatandaşlarını kuduzun tedavisine yönelik araştırma yapmaya sevk etti.
İki kuduz vakasının duyurulması üzerine Haber7’nin web sitesine konuşan Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Profesör Doktor İlhami Çelik, virüsün kedi, köpek ve çakal gibi hayvanlardan bulaşabileceğini ifade etti. Tükürük bezlerinde depolanan virüsün aynı yollardan bulaştırıldığını ifade eden Doktor Çelik, hastalığın tedavisinin olmadığını, hastaların bir süre yoğun bakım odalarında izole edildiklerini ancak sonunda mutlaka hayatlarını yitirdiklerini açıkladı.
Bilim Kurulu üyesinin açıklamalarından sonra oldukça korkutucu bir hale gelen bu virüs, Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) tarafından da ele alındı. Kuduz şüphesi durumlarına karşı vatandaşları uyaran EKMUD, şüphelenme durumunda yapılması gerekenleri açıkladı.
10 DAKİKADA BİR VEFAT!
Elde edilen bilimsel verilere göre tarih boyunca çekinilen rahatsızlıklar arasında yer alan kuduz virüsünün, bugün halen insanların hayatlarını kaybetmelerine sebep olduğu bilgisi kaydedildi. Dünya genelinde her 10 dakikada 1 bir kişinin vefat ettiğine dikkat çeken uzmanlar, bu sayının gün içerisinde 160’ı bulduğunu ifade ettiler.
YAZILI AÇIKLAMADA HAYAT KURTARAN DETAY!
Kuduz virüsüne karşı yazılı bir açıklama yayınlayan EKMUD, ısırılma sonrasında virüsün girişinin ve ilerleyişinin engellenmesi amacı ile yara içine basınçlı su verilmesi gerektiğini ve yaranın en az 10- 15 dakika sabunlu su ile yıkanması gerektiğini belirtti. Bu uygulama sayesinde virüsün yüzde 90 oranında uzaklaştırıldığını belirten EKMUD, sonrasında mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğine dikkat çekti.